Çövkan

  • 25 Ocak 2014 / 14.00
  • 29 Ocak 2014 / 19.00

Yönetmen: Rafig Guliyev
Azerbaycan; 11’, 2011, renkli
Azerice; Türkçe altyazıyla

Bu film, Azerbaycan’ın ulusal sporu olan ve Orta Çağ’dan beri oynanan “çövkan”dan minyatürler sunuyor. Agdamlı çoban Cafer ve atı Baykurt’un dostluğu ele alınıyor. Çövkanın adı, oyunda kullanılan ve hokey sopasına benzeyen tahta aletten geliyor. Çövkan oyunu Dede Korkut’ta (MS 7. yy) ve Nizami’nin şiiri “Hüsrev ile Şirin”de de geçiyor. At sırtındaki oyuncular, ellerindeki ucu kıvrık bir tahta sopa olan çövkanla topa vurarak rakip kaleye gol atmaya çalışıyor; bütün oyuncular ulusal giysiler (şapka, arkalık ve pantalon) giyiyor.

“Bu Kino Çox Gözal” <br/>Azerbaycan Sineması

Arşın Mal Alan

“Bu Kino Çox Gözal” <br/>Azerbaycan Sineması

Yarasa

“Bu Kino Çox Gözal” <br/>Azerbaycan Sineması

Buta

“Bu Kino Çox Gözal” <br/>Azerbaycan Sineması

Kale

“Bu Kino Çox Gözal” <br/>Azerbaycan Sineması

Kutsal Hayvan

“Bu Kino Çox Gözal” <br/>Azerbaycan Sineması

40. Kapı

“Bu Kino Çox Gözal” <br/>Azerbaycan Sineması

Çövkan

“Bu Kino Çox Gözal” <br/>Azerbaycan Sineması

Çölcü

Çövkan

Üryan Çıplak Nü "Aynalı Çıplaklar"

Üryan Çıplak Nü "Aynalı Çıplaklar"

Türk resminde mitolojik temalara pek fazla rastlanmamakla birlikte, Aynalı Venüs gibi yaygın temaların çeşitlemeleriyle karşılaşmak mümkündür. 

Giacometti Paris’te

Giacometti Paris’te

Serginin ikinci bölümü Alberto Giacometti’nin 1922-1935 arasında, Post-Kübist sanatçılar ve Gerçeküstücü akımla ilişkisi, Paris’te yaptığı önemli bir heykel grubu, Paris’teki ilk yıllarını ve dönemin sanat sahnesinde oynadığı belirleyici rolü açığa vuruyor.

Tigran Mansurian ile bir söyleşi - Nairi Galstanian

Tigran Mansurian ile bir söyleşi - Nairi Galstanian

 Dünya çapında yankı bulan film üzerine Andrey Tarkovski, Parajanov’u “bir dahi” olarak nitelendirirken Michelangelo Antonioni ise “çarpıcı, mükemmel bir güzellik” olarak tanımladığı filme ilişkin, “Bana kalırsa Parajanov, dünyanın en iyi yönetmenlerinden biri” değerlendirmesinde bulundu. Filmin müziklerini besteleyen ve bu vesileyle yeni, müzikal bir dil icat eden Ermeni besteci Tigran Mansurian ise, Sayat-Nova’yı “evrensel bir öneme sahip, olağanüstü bir olay” olarak tanımladı.