Alice dos Reis, 2019
15’ 

Dip Akıntısı Kuzey Atlas Okyanusu’nun en derin noktalarından birinin haritalandırma projesini yöneten bir deniz biyoloğu hakkında bir bilimkurgu filmi. Proje, okyanusun en dip noktalarında yaşayan bir kril türüne doğrudan bağlı bir biyoteknoloji tasarısının şaibeli kullanıma dayanıyor.

Deniz biyoloğu aylar süren gözlem ve iletişim dönemi boyunca, gövdesine yerleştirilen nano-kameralar vasıtasıyla okyanusun en derinlerinde yavaşça gezinirken hareketlerini gözlemlediği kril kurduyla bir arkadaşlık ilişkisi ve yakınlık kuruyor. Projesi sona yaklaştıkça, biyolog bu insandışı varlıkla ve onun insanlarla temasına aracı olan sistemlerle ilişkisindeki etik meselelerle yüzleşiyor.

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Hamam

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Cura

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Karanlık Kökenler

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Bilinç Akışı / Hasankeyf Mağaraları

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Robo-kıyamet Manifestosu: Özgürlük için tekno-politikalar

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Shirley’nin Ardında

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

KAPS Adası’nda Parti

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Dip Akıntısı

Salgın ve Sanat <br> Sanal Müze Pratikleri

Salgın ve Sanat
Sanal Müze Pratikleri

Bir süredir bu denli geniş ölçekte tecrübe etmediğimiz bir salgına tanıklık ediyoruz: Covid-19. Etrafımızı birdenbire ve hızla saran, hayatımızda öncelik olarak belirlediğimiz birçok şeyin önüne geçen bu virüs, bizleri alışkanlıklarımızı yeniden düşünmeye mecbur bırakıyor.

Yılan Başı

Yılan Başı

Yunan tanrısı Apollo ve oğlu Asklepios tıp ve şifa âleminin yöneticisiydi. Apollo aynı zamanda ışık ve güneşin tanrısıydı, onun güneşi simgelemesi ve tıpla ilişkisi daha sonra Hekim İsa ve dirilişle bağlantılanacaktı. 

Akışkan Kimlikler  Bir Kimlik Yaratmak / Melez Kimlikler

Akışkan Kimlikler Bir Kimlik Yaratmak / Melez Kimlikler

Bir koleksiyonun en az dört kuşak boyunca aktarılması gerektiğine inanan ve bunu bir bayrak yarışına benzeten Nahit Kabakcı’nın 1980’lerden itibaren oluşturmaya başladığı Huma Kabakcı Koleksiyonu Türkiye’de, bilinçli ve sürekliliği olan az sayıdaki koleksiyondan biri.